İskenderiyeli Batlamyos (100–175)
Bugün inanmayanların bile göz attığı gazetelerdeki yıldız fallarının mimarı; coğrafyacı, matematikçi ve astrolog İskenderiyeli Claudius Ptolemeus (Batlamyus) hakkında az bilgiye sahibiz. Batlamyus’a göre dünya evrenin merkeziydi. Batlamyus’un bir başka özelliği de Batı’da bugünkü yıldız falının temellerini atmasıdır. Dört ciltlik tetrabiblos adlı eserine ortaçağ’da çeşitli yorumlar ekleyen İslam astrologları onun çağdaşlarına fark atmasında önemli bir rol oynamışlardır.
Batlamyus astronomi, matematik, coğrafya ve optik alanlarına katkılar yapmıştır; ancak en çok astronomi çalışmalarıyla tanınır. Zamanına kadar ulaşan astronomi bilgisinin sentezini yapmış ve bunları Mathematike Syntaxis (Matematik Sentezi) adlı yapıtında toplamıştır. Bu eser daha sonra Megale Syntaxis (Büyük Derleme) olarak anılmış ve Arapça'ya çevrilirken başına Arapça'dakiler harf-i tarif takısı olan el getirildiği için, ismi el-mecistî biçimine dönüşmüştür; daha sonra Arapça'dan Latince'ye çevrilirken Almagest olarak adlandırıldığından, bugün Batı dünyasında bu eser Almagest adıyla tanınmaktadır.
Almagest, on üç kitaptan oluşur;
Birinci Kitap, kanıtlarıyla birlikte yermerkezli dizge'nin ana çizgilerini verir;
İkinci Kitap, Menelaus'un teoremiyle, küresel trigonometri bilgilerini ve bir kirişler tablosunu içerir; burada örnek problemler de çözülmüştür;
Üçüncü Kitap, Güneş'in hareketini ve yıllık süreyi anlatır;
Dördüncü Kitap, Ay'ın hareketini ve aylık süreyi konu edinir;
Beşinci Kitap, aynı konularla ilgilidir. Ay'ın ve Güneş'in mesafelerini tartıştığı gibi, bir usturlabın yapılışı ve kullanılışı hakkında da ayrıntılı bilgiler sunar;
Altıncı Kitap, gezegenlerin kavuşumları ve karşılaşımlarını, Güneş ve Ay tutulmalarını inceler;
Yedinci ve Sekizinci Kitap, durağan yıldızlarla ilgilidir; meşhur devinme tartışmasını, Batlamyus'un durağan yıldızlar kataloğunu ve gök küresi aleti yapabilmek için gerekli yöntem bilgisini içerir;
Geriye kalan beş kitap ise devingen yıldızların, yani gezegenlerin hareketlerine ayrılmıştır ve yapıtın en özgün kısmıdır.
Bugün inanmayanların bile göz attığı gazetelerdeki yıldız fallarının mimarı; coğrafyacı, matematikçi ve astrolog İskenderiyeli Claudius Ptolemeus (Batlamyus) hakkında az bilgiye sahibiz. Batlamyus’a göre dünya evrenin merkeziydi. Batlamyus’un bir başka özelliği de Batı’da bugünkü yıldız falının temellerini atmasıdır. Dört ciltlik tetrabiblos adlı eserine ortaçağ’da çeşitli yorumlar ekleyen İslam astrologları onun çağdaşlarına fark atmasında önemli bir rol oynamışlardır.
Batlamyus astronomi, matematik, coğrafya ve optik alanlarına katkılar yapmıştır; ancak en çok astronomi çalışmalarıyla tanınır. Zamanına kadar ulaşan astronomi bilgisinin sentezini yapmış ve bunları Mathematike Syntaxis (Matematik Sentezi) adlı yapıtında toplamıştır. Bu eser daha sonra Megale Syntaxis (Büyük Derleme) olarak anılmış ve Arapça'ya çevrilirken başına Arapça'dakiler harf-i tarif takısı olan el getirildiği için, ismi el-mecistî biçimine dönüşmüştür; daha sonra Arapça'dan Latince'ye çevrilirken Almagest olarak adlandırıldığından, bugün Batı dünyasında bu eser Almagest adıyla tanınmaktadır.
Almagest, on üç kitaptan oluşur;
Birinci Kitap, kanıtlarıyla birlikte yermerkezli dizge'nin ana çizgilerini verir;
İkinci Kitap, Menelaus'un teoremiyle, küresel trigonometri bilgilerini ve bir kirişler tablosunu içerir; burada örnek problemler de çözülmüştür;
Üçüncü Kitap, Güneş'in hareketini ve yıllık süreyi anlatır;
Dördüncü Kitap, Ay'ın hareketini ve aylık süreyi konu edinir;
Beşinci Kitap, aynı konularla ilgilidir. Ay'ın ve Güneş'in mesafelerini tartıştığı gibi, bir usturlabın yapılışı ve kullanılışı hakkında da ayrıntılı bilgiler sunar;
Altıncı Kitap, gezegenlerin kavuşumları ve karşılaşımlarını, Güneş ve Ay tutulmalarını inceler;
Yedinci ve Sekizinci Kitap, durağan yıldızlarla ilgilidir; meşhur devinme tartışmasını, Batlamyus'un durağan yıldızlar kataloğunu ve gök küresi aleti yapabilmek için gerekli yöntem bilgisini içerir;
Geriye kalan beş kitap ise devingen yıldızların, yani gezegenlerin hareketlerine ayrılmıştır ve yapıtın en özgün kısmıdır.